“Almanya'da Müslüman bir Türk,
çalıştığı iş yerinden çıkarılır. Üstelik tazminatını da alamaz. Mağdur olan
vatandaş, bir çıkar yol ararken, bu ani gelişmenin şokunu da henüz
atlatamamıştır.
Gel zaman git zaman, vatandaş bir
kilisenin önünden geçerken aklına bir şey gelir. Kiliseye girip papazla
dertleşecektir.
'Kendi memleketimde olsa hocaya
giderdim herhalde' der kendi kendine.
Neyse, papazın yanına varıp
yaşadıklarını anlatır.
Papaz çok etkilenir anlatılanlardan.
Adeta dehşete kapılmıştır. Duyduklarına inanamaz.
Vatandaşa yardım etmek ister ve bir
kağıda birkaç kelime karalayıp kağıdı bir zarfa koyar ve kapatır.
- 'Al', der vatandaşa. 'Bunu götür ve
patronuna ver.'
Ne olup bittiğini anlamayan
vatandaş, çaresiz ve biraz da umutsuzca papazın dediğini yapar.
Varır elindeki zarfla patronuna.
Patronu notun papazdan geldiğini görür ve
ivedilikle okur.
Çok şaşkındır. Yüz ifadesi değişir. Çok
rahatsız olmuştur okuduklarından. Derhal talimat verir, vatandaşa işi iade
edilecektir.
Vatandaş terfi ettirilir ve maaşına
da zam yapılır. Vatandaş, neler döndüğünü anlayamaz. İşine geri döner.
Bir gün papazın yanına gider ve ona
yardımından ötürü teşekkür eder. Ancak bir şeyi çok merak etmektedir. Papazın
işe dönmesini sağlayan kağıda yazdıklarını.
Bunu sorar ve papazdan şu cevabı
alır:
- Kâğıtta ne mi yazıyordu?
Ne zaman Müslüman oldun da kul
hakkı yiyorsun?”
Yukarıda paylaştığım yazı WhatsApp aracılığıyla
bana geldiğine göre öyle zannediyorum bu yazı sosyal medyada dolaşımda. Olay gerçek
mi kurgu mu bilmiyorum. Aslı var veya yok. Yalnız yazının, Müslümanların kul hakkı
yediği, Müslümanlık eşittir kul hakkı yemek demek olduğu şeklinde bir algı oluşturma
mesajı içerdiği açıktır. Yazıdaki “Ne zaman Müslüman oldun da kul hakkı yiyorsun?”
vurgusu üzüntü verici. Üstelik bazı Müslümanlar gibi kul hakkı yemeye başladın demiyor.
Toptancılık yapılıyor. Halbuki hangi din ve ırktan olursa olsun bir topluluk ve
zümreyi aynı kategoriye koymak doğru değil. Çünkü her inanç grubunda kul hakkı yiyeni
vardır, aynı zamanda koruyanı da. Zira hiçbir topluluk tek başına iyi veya kötü
değildir.
Müslümanlar eşittir kul hakkı yeme algısı oluşturmaya çalışanlara kızalım kızmaya. Yalnız kızmanın faydası yok. Önemli olan bu algıyı yok etmek için çaba sarf etmek olmalı. Şu bir gerçek ki işçi ve özlük haklarını koruma konusunda, Batı İslam dünyasına göre kat kat ileride. Özel sektör de olsa bir işçiyi işten çıkarmak en azından patronun iki dudağının arasında değildir. Bir işçiyi işten çıkarmak için ölçülebilir kıstaslar gerekli. İslam dünyasında ise işçi çıkarmak çok kolay. En kötü ihtimalle işçi çıkaran kişi tazminatını öder, iş biter. Bununla birlikte Müslüman işletmeciler arasında işçisinin hakkını koruyan, kul hakkı yemekten korkan kişilerin olduğu da bir gerçek. Ama bu tür işletmelerin sayısının fazla olduğunu sanmıyorum. Çoğunluk ise işçi çıkarma ve kul hakkı yeme konusunda sınıfta kalır.