20 Aralık 2017 Çarşamba

Kudüs Turları *

Bugünlerde Kudüs’e tur ve geziler revaçta. Çoğu bir yolunu bulup gidiyor Kudüs'e. Sanırım turlar vasıtasıyla gidiyor gitmek isteyen. 

ABD'nin tek taraflı olarak 'Kudüs'ü İsrail'in başkenti' ilan etmesiyle birlikte  bu karar başta ülkemizde olmak üzere birçok ülkede telin edildi. 

Olayın sıcaklığı ve tartışması devam ederken sosyal medyada Kudüs'e gitme teşviki yapılmaya başlandı. Hatta bazı kişiler; vakıf, dernek, kaymakamlık, belediye, müftülük ve STK'ları göreve çağırmaya başladı bile.

Kudüs'e gezi isteyenlerin bazısının iyi niyet ve samimiyetlerinden şüphem yok. Zira kim gitmek istemez böylesi mukaddes bir beldeye. Çünkü kültürel, tarihi ve dinen bizim için kutsal yerlerden biridir. Hem İsra mucizesinin gerçekleştirildiği, hem geçici bir süre de olsa kıblemiz olan Haremi Şerif orada. Üstelik ibadet niyetiyle gidilmesinde sakınca olmayan üç mescitten biri olan Mescidi Aksa oradadır. Fakat âcizane sıcak karşılamıyorum bu öneri ve teşvikleri. Niçin mi?

Malumunuz Kudüs ve Filistin toprakları işgal altında. Kudüs'te Müslümanların ve Filistinlilerin zerre inisiyatifi yok. Kudüs'e yapılan her ziyaret ve tur, İsrail turizmine bir katkıdır diye düşünüyorum. Bırakılan para Filistinlilere kalsa eyvallah hep beraber gidelim, başta ben yazılırım bu tür organizasyona derim.

Gidip-gelenlerden edindiğim intibaya göre ziyaretler, İsrail askerleri nezaretinde yapılmaktadır. Belki de bir Filistinli ile bile görüştürmezler. Ziyaret edilmesi gereken birçok yere de izin vermeyebilirler. 

Durum benim taşıdığım endişe şeklinde ise, Filistinlilere hiçbir katkımız olmayacaksa ve bu tür ziyaretler İsrail'in ekonomisine katkı sağlayacaksa Kudüs'e gitmeyi teşvik etmekten ziyade gitmemeyi teşvik etmek lazım diye düşünüyorum.

İçimiz kan ağlasa da beklemek, özlemimizi resimlerine bakarak gidermek gerekir şimdilik diyorum. Ayrıca menfaatine olmasa İsrail devleti, güvenliği gerekçe göstererek oraya bir kişiyi dahi kabul etmez. İşgal ettiği Filistin topraklarında yaşayan Filistinlileri bile Kudüs'e katmayan İsrail, dışarıdan gelen kişileri niçin kabul eder?

Kudüs’e gitmeyi savunanlar, ‘Oraya sık sık gidip gelmek, kalabalık gitmek, İsrail’i korkutur’ demektedir. Bence bırakın korku vermeyi; turist geldi, turizm canlandı diye zil takıp oynar İsrail.

Kudüs ziyaret edilmesin görüşüme katılır veya katılmazsınız. Gidene de niçin gidiyorsun demem. Zira tercih meselesidir. Yine de görüşümün değerlendirilmesinde ve tartışılmasında  fayda var diye düşünüyorum. 20.12.2017 Ramazan YÜCE

* 27/12/2017 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.

19 Aralık 2017 Salı

Öğrenci Andı

Aileme her şeyi aldıracağıma,

Öğretmenin verdiği ödevleri yapmayacağıma,

Derse öğretmenden sonra geleceğime,

Denemelerde arkadaşlarıma kağıt atacağıma,

Dersi dinlemeyeceğime,

Dersi kaynatacağıma,

Okulun ve sınıfın altını, üstüne getireceğime,

Beni uyaran öğretmeni aileme söyleyeceğime,

Dersten başarılı olamayınca öğretmen iyi anlatmıyor diyeceğime, takviye derse ihtiyacım olduğunu söyleyeceğime,

Öğretmen bir tokat atarsa ailemi okula yığacağıma veya babamın av tüfeğiyle onu öldüreceğime; mahkemede hakimin, “Pişman mısın” sorusuna ‘Değilim, bugün olsa aynısını yine yaparım’ diyeceğime,

Günümü gün edeceğime,

Başkasına hayatı zindan edeceğime…

Söz veriyorum. 19/12/2017 Ramazan YÜCE

Veli Andı



Çocuğumun her istediğini yapacağıma,

Her istediğini alacağıma,

Ona hiç sorumluluk vermeyeceğime,

Onun için en iyi okulu ve öğretmeni bulacağıma,

Onu servisle okula göndereceğime,

Cebine bol harçlık koyacağıma,

Onun için özel ders aldıracağıma,

Onu, etüt merkezine yazdıracağıma,

Okulda, suç işlediği zaman onu arkalayacağıma, ona toz kondurmayacağıma,

Sülalemi alıp okulu basacağıma,

Ona makas atan öğretmene bir araba sopa atacağıma,

Çocuğumun psikolojisini bozan eğitimciyi Bilgi Edinme ve alo 147’ye şikayet edeceğime,

Çocuğum istenen başarıyı göstermediği zaman öğretmenini suçlayacağıma,

Onu uçan kuştan koruyacağıma,

Öğretmenliği ben bunlardan iyi yaparım diyeceğime…


Söz veriyorum. 19/12/2017 Ramazan YÜCE

Dünya, ABD'den Büyük Olmalı!

İsrail Başbakanı Netenyahu, 'Bir kişi çoğunluğu yendi' diyerek Kudüs tasarısını veto eden ABD temsilcisi Haley'e teşekkür etmiş. Bu ayıp size yeter.

Hasılı, ABD> Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya, İsveç, Uruguay, Bolivya, Etiyopya, Kazakistan, Senegal, Ukrayna ve Mısır.

Pardon ABD>Dünya

Aslında bu ayıp, BM'e üye o kadar devletin bir acziyeti ve ayıbıdır. Bu oyun böyle devam etmemeli...

Seçilecek En İyi Meslek

-Baba! GS teknik direktörü Tudor gönderilmiş. Ne dersin?
-Büyüyünce teknik direktör ol.
-Ne alaka?
-Bir takımla 2-3 yıllığına anlaşınca iyi bir bedel alıyorsun.
-Ama Tudor'un sözleşmesi feshedildi.
-Olsun...Süren doldurulmadan gönderilince ücretini yine alıyorsun.
-Yani?
-Başarılı olunca takımın başında kalıyor, ücretin tıkır tıkır çalışıyor. Başarılı olmayınca yattığın yerden ücretini alıyorsun.
-Yani?
-Her halükarda kazançlısın, haydi oğlum göreyim seni!
-Teknik direktör olamasam ne olayım?
-Seçenek hakkın yok. Mutlaka teknik direktör olmalısın. 19.12.2017 Ramazan Yüce

18 Aralık 2017 Pazartesi

"Saçın-başın ağarmış, bırakıver artık!"

Bir idim, iki oldum. Derken üç, ardından beş kişilik bir aile oldum. Unu eledim eleği duvara astım derken altıladık hane sayısını.

Zamanı gelince teker teker yuvadan uçtular. İlkini 2014, ikizleri de 2017 yılında evlendirdik. Kalabalık evimiz birden üçe düştü. Edi ile büdü, bir de tekne kaşıntısı kaldık koca evde. Güya kalabalık bir aileyiz diye evi kiraya verip geniş bir eve çıkmıştık. Neyse bakalım hazar geleceklerdir ara sıra. Zaten gelmezlerse peşlerini bırakmam.

İşte bu akşam birinin evine geldim. Tam kapının önündeyken yanımdan geçmekte olan dört ihtiyardan biri selam verdi. "Burada mı oturuyorsunuz" dedi. Oğlum oturuyor dedim. Yatsı namazından geldikleri belli olan cemaatle ayaküstü konuşmaya başladık. Daha doğrusu onlar sordu, ben cevapladım. Oğlan ne iş yapardan, sen ne iş yapıyorsuna döndü muhaveremiz. Öğretmen olduğumu söyledim. "Emeklisindir hazar" dedi biri. Çalışıyorum henüz, dedim. 'Saçın, başın ağarmış; bırakıver artık' dedi öbürü. Sonra vedalaştık tanımadığım bu kişilerle.

Tanımadığım halde ayaküstü bu kadar konuştuk. Bir de tanışsaydık, yol üzerinde sabahlardık herhalde. Akşam karanlığında lafladığım amcalar, iyi-hoştular ama 'Saçın-başın ağarmış, bırakıver artık' demeleri zoruma gitmedi değil hani. Mübarekler, işiniz yok mu sizin? Derdinize ne sizin? Akşam akşam huzurumu bozmak için mi toplandınız geldiniz. Sizin derdiniz, sabahtan akşama yanınıza cemaat aramak.

Moralimi bozdular bozmaya. Ama alıştım artık.

Geçen haftalarda son derste bir sınıftayım. Hava yağışlı olduğu için öğlenci grup olan 5. ve 6. sınıfları ıslanmasınlar diye koridora almış okul yönetimi. Cağıl-cuğul koridorda bekleşirlerken ben de güç-bela ders işlemeye çalışıyordum. Ders defterini almak için gelen nöbetçi öğrenci kapıyı açınca koridorda beklemekten sabırsızlanan küçüklerden biri, "Ana len, yaşlı biri!' dedi yanındakine. Kastettiği bendim yine.

Üç yıl öncesinde otobüste yanına oturan benden yaşlı biri de "Daha çalışın mı" demişti. Daha emekliliğimi hak etmedim deyince "60-65 gösteriyon" demişti bana.

Ben kabul etmesem de ihtiyarlık boynuma dolandı. Saç-sakal ağardı, saçlar dökülmeye başladı. Çalışmak ayıp bir şeymiş gibi herkes emekli olmaya çağırıyor, çalışmamı garipsiyor. İşin garibi hâlâ 26.yılımı çalışıyorum. Çocuklar bir bir gitti, elim-ayağım tutuyor, biraz daha çalışayım, işimi de aksatmıyorum; ne konuştuğumu, ne yaptığımı biliyorum. Kimseye de yük değilim. Bir emekli olsam rahatlayacak çok kişi var anlaşılan. Acaba bu kadar kişiyi okulumuz müdürümü ayarlıyor. "Ben söyleyemiyorum, siz bari söyleyin, tasını-tarağını toplayıp gitsin. Okul ve eğitim camiası kurtulsun" mu diyor.

Ben emekli olunca yerlerde sürünen maarifimiz ayağa kalkacaksa hiç durmayıp yarın emekli olmak isterim. Ayrıca faydalı olmadığıma inandığım gün bir saniye bile durmam. Şükür! Elim, ayağım tutuyor, devamsızlığım yok, derste ipe un sermiyorum, gözlüksüz yazı okuyabiliyorum, beynim sulanmadı. Ne dediğimi biliyorum. Derste konuma ve sınıfıma hakimim. Şahsıma idarece verilen görevi zamanında yapıyorum.

Ben ne kadar kendimi anlatmaya çalışsam da saçım ve sakalımın ağarmasıyla birlikte zaten ölüm de çekiyor beni kendine doğru. Geliyorsun bana doğru, dikkat et kendine, ahret için ne yaptın diyor.

Allah hepimize hayırlı ömür ve ölümler nasip etsin.

Dünya, beşten büyük olmalı!

'Kudüs'ü, İsrail'in başkenti ilan eden' ABD'nin bu kararının uygulanmamasını için verilen Filistin tasarısı BM Güvenlik Konseyindr gündeme alındı. Güvenlik Konseyinde konuşan ABD temsilcisi, kararı  veto edeceklerini söylemiş. 

BM'e bağlı o kadar ülke ABD'nin bu haksız ilanını reddedecek. Bir ABD bu kararı veto edecek.

Yesinler sizin dünyaya getirmek istediğiniz adalet anlayışınızı ve çoğunluğun isteği dediğiniz demokrasinizi!

Biri, 'Dünya; beşten büyüktür' dediğinde hop oturup hop kalkıyorsunuz. Az bile söylemiş adam. 

Lanet olsun sizin güce dayalı, güce tapan adalet ve demokrasi anlayışınız! O işgal ettiğiniz Güvenlik Konseyinde hep güvenlik sorunu yaşarsınız inşallah! 

Zulmünüz abad olmayacak, yıkılışınızı bu asrın insanları görür de o günü bayram olarak kutlar inşallah! 18.12.2017 Ramazan Yüce