Bir cemaate mensup iki
ayrı grubun yaptığı kavga konuşuluyor şimdi. Hangi ajansı açsanız bununla
ilgili habere ulaşabilirsiniz. İçlerinde 8 yaralı varmış. Olay da Kutsal
Topraklarda, Kabe’ye bir km uzaklıkta geçiyor. Anlaşılan taraflar Türkiye’de
geçmişi olan anlaşmazlıklarını umrede kavgaya dönüştürerek ibadetlerini
taçlandırmışlar. Ne denir bu habere? Ancak şapka çıkarılır ve tebrik edilir.
Kavganın seçildiği yer,
emin belde. Taraflar ise bir cemaat
üyesi…şahane gerçekten. Haber olacaksan kavga edeceğin yeri iyi seçeceksin. Bu
kavga Türkiye’de olsa haber değeri olur ama tıklanma rekorları kırmaz.
Tarafları ve bunları yetiştiren camiayı bu açıdan tebrik etmek lazım. İşi
yaralamayla bırakmışlar, öldürmeye güçleri yetmemiş, bir de öldürselerdi İslam
dünyasının tarihine geçerlerdi. Ha gayret bakalım, daha vakitleri var, gelmeden
önce umarım bunu da başarırlar. Bu işi Kabe’nin hemen dibinde yapsalardı daha
iyi olurdu. Sanırım niyetleri de bu idi. Ama kavga bu. Kan gibidir. Nasıl ki
akacak kan damarda durmuyorsa kavga da hedeflenen yerde her zaman
gerçekleşmeyebilir. Ah o ham müritler yok mu? Kinlerini menzile varmadan hemen
boşaltıverdiler.
Ülkemizdeki fırsatçılar
bu küçük kavgayı hemen eleştiri bombardımanına tutabilirler. Onlar art
niyetlidir. Halbuki bu iki güzide grubu bu yaptıklarından dolayı
eleştireceğimize niyetlerini anlamaya çalışsak nasıl olur? Belki de bu
kardeşlerimiz kutsal beldede kalmak için bu kavgaya tutuştular. Ne de olsa
sayılı günler için gittiler. Süresi doldu mu bunları uçağa bindirip yolcu
edecekler. Birbirlerini orada kıracaklar ki ölüp-öldürdükten sonra orada yani
Cennetü’l Mualla mezarlığına defnedilecekler. Böylece mukaddes bölgede kalma
imkanları olacaktı. Varsa ufak-tefek günahları onlar için şefaat edecek yakın kimseleri
de vardır zaten. Bu kişilerin gördüğüm kadarıyla niyetleri halistir.
Hemen bu olaydan
hareketle Türkiye’deki cemaatleri masaya yatıranları da iyi niyetli olarak
görmemek lazım. Cemaatler yaşamalı, yaşatılmalı ki değerleri böyle yerlerde
ortaya çıksın. Kim yapabilir bu kavgayı mübarek beldede. İçki içen, kumar
oynayan ve dini duyarlılığı olmayan insanlara para verseniz bu işi Kabe’de
yaptıramazsınız. Hatta, “Belki içki içeriz, dini yaşamayız ama bu işi Allah’ın
evinde yapacak kadar düşmedik” gibi bir bahane de bulabilirlerdi. Birilerinin
dediği gibi, cemaatlere saldırının arkasında İslam var sözünü yabana atmamak
lazım. Bu cemaatleri ve mensuplarını iyi beslemek lazım ki istediğin kavgayı
istediğin yerde sorgulamadan yapabilsinler. Bize de akıllarını sorgulamayacak
adamlar lazım. Zaten istediğimiz de bu değil mi? Önemli olan cemaatlerin
yaşaması. İslam nasıl olsa olur. İt ürür, kervan yürür misali bizler kafamızı
kuma gömüp yolumuza devam edelim. Bu İslami cemaatlerin yaptığı kavgada mutlaka
bir hikmet arayalım. Hatta daha iyi besleyelim. Çünkü anlaşılan yemleri yeterli
gelmedi ki birbirlerini öldüremediler.
Türkiye’deki cemaatleri
denetim ve kontrol altına alalım diyen kişiler de çıkacaktır bu olaydan sonra.
Para giriş ve çıkışlarını kayıt altına alalım. Buralarda İslam adına ne anlatılıyor
diyenleri de kulak ardı yapalım. Cemaatlere hiç sesimizi çıkarmayalım. Onlar
istedikleri gibi at koştursunlar. Her yaptıklarında biz bir hikmet arayalım.
Hatta etkili ve yetkili kişiler olarak bu cemaati ziyaret ederek geçmiş olsun
dileklerinde bulunalım. Cemaatin yetkililerinin “Efendim! Cemaatimize karşı bir
algı operasyonu yapılıyor, aramıza fitne sokmaya çalıyorlar, bugün bu kavgada
taraf olan kardeşlerimiz karıncayı bile incitmezler, cemaatimiz nazara geldi”
derlerse de sorgusuz sualsiz kabul edelim.
Helal olsun, size
yiğitlerim. Haya perdesini de şükürler olsun Kabe’de attınız. Kim tutar sizi
bundan sonra. Haydi göreyim sizi! 29/04/2017
* 03/05/2017 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 03/05/2017 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder