Uzun ramazan günleri demeyip onun rızası için aç, susuz
kalmaya gönül verenlerin ve ona teslim olanların mutluluğuna ramak kaldı. Çünkü
bayramın arifesindeyiz. Onun emrine "İşittim, itaat ettim" diyerek
nefsini dizginleyenlerin bayramı olacak bu bayram.
Hak ettiler böyle bir bayramı. Ne mutlu ki onlara! Çünkü
"Bugünler uzun günler, işimiz ve gücümüz var, işimiz zor" demediler,
nefsin emrine girmeyip sadece ona yöneldiler ve sonunda hak ettiler bu
mutluluğu tatmayı. Onlarca etrafında oruç tutmayan varken "Onlardan biri
de ben olayım" demeden sabırla ona yöneldiler ve "Beni sana kul
olanlardan göreceksin, ben bu imtihanı kazanacağım" diyerek ağızlarına,
şehvetlerine ket vurdular, azmettiler ve sonunda başardılar. Sayılı günler
çabuk geçti. Üstelik içerisinde bin aydan daha hayırlı geceyi de ihya ederek
emsallerine en az bin ay fark attılar. Fıtır sadakası ve zekatlarıyla fakiri
görüp gözettiler, hem namazlarını kılıp hem de Kur'an’larını okudular,
nefislerini terbiye ettiler ve depolarını manen doldurdular. Doğrusu hak
ettiler güzel bir bayramı! Güzel bir ziyafeti!
Onlar ramazan orucunu tutmanın ve dinini daha coşkulu
yaşamanın sevincini yaşarken şimdi üzülme sırası gözü namazda, niyazda ve
oruçta olmayanlarda. Bir ayı yiyerek oruç tutmaya yönelmeyenlerin
üzüntüsünü Allah kimseye vermesin. İçin için üzülürler. "Keşke biz de
tutsaydık, bak sayılı günler gelip geçti diyecekler. "Ama heyhat! İş işten
geçti. Hak etmedikleri bir bayramı içimizde kutlar görünecekler ama mutluluk
görüntülerinin arkasında hep bir mahzunluk olacak. İçten içe kahrolacaklar.
"Biz ne yaptık, niçin nefsimize hakim olamadık" diyecekler. Ama son
pişmanlık fayda vermeyecek. İçlerinde bir kırıntı varsa mutlaka üzülecekler, ki
üzülmelidirler de. Çünkü hiçbir mazeretleri yokken sınavı verip kazanma yoluna
gitmediler ve ikmale kaldılar. Şayet üzüntülerinde samimi iseler dua etsinler.
Allah onları önümüzdeki ramazana çıkarsın ve oruçlarını tutsunlar. İşte o zaman
pişmanlıklarında samimi oldukları ortaya çıkacaktır.
Oruç tutamadığı için üzülmeyip şu ramazan bir çıksa da
çarşı pazarda rahat rahat yiyelim, içelim üzüntüsünü yaşayanlar da sevinecekler
bu bayramda.
Camileri cemaatle şenlendiği için cami görevlilerimiz
görevlerini yapmanın mutluluğunu yaşayacaklar.
Hem çalışıp hem de hakkıyla oruç tutanların yanında
ramazanı uykuya tutturanlar da sevinecekler, oruç bana hiç dokunmadı diye.
Ramazan boyunca başımızı ağrıtırcasına ensemizde davul
çalanlar da sevinecekler. Çünkü onlar için hasat zamanı. Bugünün akşamında ya
da bayram sabahında kapımıza dayanıp zilimize basacaklar, alabildikleriyle
yetinip sevinecekler.
Belediyelerimiz, bir ramazan boyu teravih vakti teravihe
alternatif olarak şehir meydanında geceyi şarkı, türkü vb musiki ile geçirip ‘İnsanları
iyi eğlendirdik, camilerden uzat tuttuk’ diye sevinecekler. Alternatif
etkinliğe gelen sanatçılar da görevlerini yapmanın şuuruyla ceplerini doldurup
gidecekler.
Teravih vakti kelli felli hocaları ekranlarına çıkararak
izleyenlerini camiye göndermeyen program sunucuları ve o programlara çıkan
hocalar da sevinecekler, “İnsanlar camiyi değil bizi tercih ettiler” diye.
Arife günü veya bayram sabahı ölmüşlerini ziyaret etmek
suretiyle mezarlıklar da şenlenecek.
Büyükleri bayramlamak suretiyle harçlıklarını kapan
çocuklar zaten dört köşe olacaklar.
Ramazan dolayısıyla eli üç-beş kuruş para gören fakir,
fukara da sevinecek, diğer ramazanı bekleyecek dört gözle.
Herkes oruç ve bayram telaşında Mersin’e doğru giderken
olmayan adaleti geri getirmek için bayram-seyran demeden günlük yirmi km yol
yürüyerek Nirvana’ya ulaşmaya çalışanlar azim ve gayretle bayramı, tersine yollarda
geçirecekler. Onların sevinci hedeflerine varınca ortaya çıkacak. En çok
sevineni ise başın cezasını çeken ayakları olacak. Onlarla beraber dağ-taş
demeden dere-tepe yol geçerek onların güvenliğini sağlayan güvenlik
kuvvetlerinin edeceği hayır dualar da onların sevap hanesine yazılacak.
Birileri belki bayram yapamayacak ama basın ve medyayı arkasında sürükleyerek
gündemin başköşesine oturmanın sevincini yaşayacaklar.
Gördüğünüz gibi bayramın gelmesine sevinen çok. Herkes şu
ya da bu şekilde oruçtan ve bayramdan nasiplenmiş ve muradına ermiş bir şekilde
girecek bayrama.
Hakkıyla oruç tutan ve bayramın hakkını veren, ramazanın
manasına uygun bir şekilde bu ayı değerlendiren kişilerden olmak ümidiyle
bayramınız mübarek olsun. Hep beraber nice bayramlara inşallah! 22/06/2017
* 24/06/2017 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 24/06/2017 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder