Yan tarafta gördüğünüz enflasyon tablosu sosyal medyada önüme düştü.
Niyetim enflasyon ve hayat pahalılığına dikkat çekmek değil. Bu, ayrı bir mesele.
Tabloda TÜİK, ENAG ve İTO'nun her ay bulduğu enflasyon verileri karşılaştırmalı olarak verilmiş. Görüleceği üzere verilen 12 ayın hiçbirinde bu üç kuruluş birbirine yakın bir oran bulamamış. Adeta aralarında uçurumlar var. TÜİK en düşük oranla birinciliği, 8-10 puan yükseklikle İTO ikinciliği, ilk ikiye büyük fark atarak üçüncülüğü ise ENAG almış. 12 ayın hiçbirinde bu sıralama değişmemiş.
Bildiğim kadarıyla enflasyon oranını tespit bilimsel bir alan. Matematiği ve istatistik biliminin alanına giriyor. Matematik ve istatistik yalan söylemeyeceğine göre bu üç enflasyon verilerini paylaşan kuruluşlardan hangisi ya da hangileri yanlış sonuç çıkarıyor?
Her üç kuruluş da bu ülkenin alışverişini hesapladığına göre bu üç farklı oran nasıl çıkar, inanın anlamış değilim. Gören de her üçü de farklı ülkeleri ele alıyor sanır.
Acaba, enflasyon sepetine giren ürünler farklı da ondan dolayı mı bu fark? Eğer sepet farklı ise oranlara bir şey denmez. Eğer aynı ürünlerden bu kadar farklı oran çıkıyorsa veya çıkarılıyorsa vay halimize. Bu durumda üç kuruluştan ikisi doğru söylemiyor. Bu ikisi hangisi? Bunu da bilmiyoruz.
Halk hangisine inanıyor? Halkın kahir ekseriyeti ENAG'ın bulduğu oranı kabul ediyor. TÜİK'in bulduğu oranı sahici bulmuyor. "Resmi enflasyon şu. Halkı derinden etkileyen, hissedilen piyasa enflasyonu bu" diyor. Hoş, halk sahici bulmasa da TÜİK'in çıkardığı enflasyon oranı dikkate alınıyor. Çünkü sabit gelirlinin zam oranı TÜİK'in çıkardığı enflasyona göre belirleniyor. Daha doğrusu mevcut çıkan TÜİK enflasyon oranından ziyade hedeflenen enflasyon dikkate alınıyor. Bunun sevindirici yanı, sabit gelirlinin hiçbir zaman enflasyona ezdirilmemesi. Bir de sabit gelirliye verilen zam, enflasyonun altında kalırsa aradaki bu fark altı ay sonra ödeniyor.
Gelelim yeniden bu üç kuruluşun çıkardığı farklı enflasyon oranlarına. Şu bir gerçek ki üç ayrı enflasyon sonucu kafa karışıklığına sebebiyet veriyor. Vatandaş hangi sonuca inanacağını şaşırıyor. Devletin bu kafa karşılığını gidermesinde fayda var. Nasıl ki devlet, ne zaman bir dezenformasyon bir bilgi yayılsa, halkı etkileyen bir durum ortaya çıksa, ilgili kurumu aracılığıyla "Yanlıştır, doğrusu budur" şeklinde bir açıklama yaptırıyorsa, çıkan farklı enflasyon oranları hakkında da İletişim Başkanlığı veya Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) bu duruma bir el atabilir. Diyebilir ki TÜİK doğru söylüyor, diğerleri ise halkı yanlış bilgilendiriyor. Yine her ay farklı sonuç çıkarırlarsa savcılığa suç duyurusunda bulunabilir. Yanlış sonuç çıkaran TÜİK ise bu konuda gereği için ilgili kurumu bilgilendirebilir. Fakat gördüğüm kadarıyla DMM bu konuda hiç açıklama yapmıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder