27 Ocak 2025 Pazartesi

Park ve Bahçelerin Ahvali

Pazar günü Muhacir Pazarına gitmek için evden çıktım.

Giderken Millet Bahçesinin içinden geçtim.

Hava da yaz günlerinden kalma güneşli olunca Konyalı Millet Bahçesinin içinde idi.

Yürüyüş parkurundan yürürken etrafı gözlemleme imkanım oldu.

Kimi çimlerin üzerine oturmuş kimi banklara kimi de bir ucundan diğer ucuna transit geçiyor.

Bahçenin müşterileri kalabalık. Gruplar halinde oturmuşlar özellikle çimlere. Yiyip içiyorlar.

Kimdir, necidir diye kulak misafiri oldum geçerken.

Kahir ekseriyeti Arapça konuşuyor. Belli ki Suriyeli. Belki ki bu Bahçe uğrak yeri bunların. Yiyecek ve içecekleriyle gelmişler. Büyük erkekler bir tarafta, kadınlar bir tarafta, gençler ise ayakta muhabbet ediyorlar.

Bir uçtan diğer uca transit geçenler ise öyle zannediyorum, Konyalılar. Kendilerini yabancı hissetmiş olmalılar ki eğleşmeyip transit geçiyorlar.

İnşaatı devam etmekte olan Ulu Cami ve Kur'an kursunun eteğinde oturan kumrular gördüm. Bunlar bizden gayri. Sarmaş dolaş olmuşlar. Aşkımıza bu cami inşaatı şahit olsun istemişler.

Sadece bu Bahçe'de değil, diğer park ve bahçelerde de Suriyeli hakimiyeti var.

Suriyelilerin tüm parklara kendilerini atması, saatlerce parklarda vakit geçirmesi bana şunu düşündürdü. Bunlar, bizim gibi bir, iki, üç kişinin yaşadığı büyük evlerde yaşamıyor. Çoğu çok kötü evlerde kalabalık yaşıyorlar. Havanın iyi olduğunu gördüklerinde rahat bir nefes almak için kendilerini park ve bahçelere atıyorlar.

Bulundukları yeri hiç garipsemiyorlar, hiç yabancılık çekmiyorlar. Dil sorunları zaten yok. Çatır çatır Türkçe konuşuyorlar. Sanırsın ki doğma, büyüme ve birkaç nesil buradalar.

Park ve bahçeleri bu şekilde Suriyelilerin doldurması rahatsız ediyor mu? Hayır. Herhangi bir serkeşlik yapıyorlar mı? Hayır. Gelip geçeni ve oturanı rahatsız ediyorlar mı? Hayır. Bağırarak ve çağırarak konuşuyorlar mı? Hayır. Giyim ve kuşamları rahatsız ediyor mu? Hayır. Çevreyi kirletiyorlar mı? Hayır. Sadece dikkat çekiyorlar.

Bizimkiler mi? Bizimkiler bu tür park ve bahçeleri pek kullanmıyorlar. Onlar kafelerdeler. Sınıf atladılar. Böyle bedava yerlerde pek oturup vakit geçirmezler.

Bu arada bu Millet Bahçesinin yürüyüş parkuru ilk açıldığında, yanlış hatırlamıyorsam, 900 ya da 1000 adım idi. Nasıl bir malzeme kullanıldı ise parkurun yüzeyine döşenen kauçuk kısa zamanda mantar tarlasına döndü. Sonra yeniden döşediler. Öyle zannediyorum, daha iyisi döşenmiş olmalı ki nicedir sağlam duruyor. Fakat hangi akla hizmet ise yürüyüş parkurunun bir kısmını iptal ederek yürüyüş mesafesini kısaltmışlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder