Bayat Ekmek Var mı?
Ekmek almak için zaman zaman Öğün Ekmek Fırınına uğrarım. Bazen yaşlı amcaları görürüm: "Bayat ekmek var mı" diye soran. Satıcının; bazen "yok", bazen, " var ama şu şekilde", bazen "kalmadı", bazen "kaç tane istiyorsun" şeklinde cevaplar verdiğine şahit olurum. Bir defasında satıcıya, "ne yapıyorlar bayat ekmeği" diye sordum. "Genelde kalabalık aileler alıyor. "cevabını aldım.
Yine bir gün fırına girdim:
-2 ekmek
-Sıcak mı olsun, yoksa dinlenmiş mi?
-Farketmez.
Deyince hemen kese kağıdının içine 2 sıcak ekmek koydu. Çıkarken bir amca geldi:
-Kızım, bayat ekmek var mı?
-Kaç tane?
-10 tane
Acaba kaçtan alıyorlar bayat ekmeği diye düşünürken amca, masanın üstüne 3 tl bıraktı. Fiyatını sormadığına göre demek ki sürekli alıyordu. Tanesi 30 kuruşa geliyordu. Amca, taze ekmek alsa 80 kuruştan günlük 8 TL, aylık 240 TL para harcaması gerekiyor ekmeğe. Taze ekmeğin tüketiminin bayatına göre daha fazla olacağını da düşünmek lazım.
Biz bayat ekmekleri çöpün yanına bırakırken günde belki onlarcası mis gibi taze, sıcak ekmek tüten fırına bayat ekmek almaya gidiyordu kim bilir?
Sahi biz nasıl bir ülke olduk: Biz taze ekmek yerken, bayat ekmek alan,biz bayat ekmeklerimizi çöpe bırakırken diğer taraftan bayat ekmek satın alan insanlarla aynı mahallede oturuyoruz maalesef. Mahallemizin fakirleri varken onları daha doyuramadan daha uzak ülkelere yardım eder olduk. Yanıbaşımızda fakirlerimiz varken şaşaalı düğünler yapar olduk, böylesi insanımız varken lüks yeme, içmelerimiz alenileşti ve sanala taşıdık. Sahi biz nereye gidiyoruz böyle?.. 02/08/2015
19 Aralık 2015 Cumartesi
Kim Daha Mutlu? Rahat Yaşayan mı? Kıt-Kanaat Geçinen mi?
Kim Daha Mutlu? Rahat yaşayan mı? Kıt-Kanaat Geçinen mi?
Geçen gün fırından herkes taze ekmek alırken “Bayat ekmek var mı?” diye içeri girip tanesi 30 kuruştan 10 adet ekmek alan amcayı sanal alemde paylaştıktan sonra amca ile bir daha karşılaşmadım ama hiç de gözümün önünden gitmedi. Sanki benim gibilerine acır gibiydi:
-“Evlat, beni sanal alemde paylaşmışsın, ben sanal alemi görsem mertek sanırım. Hele Feysbuk’u görsem ancak yazıldığı gibi okurum. Benim sanal ile işim olmaz. Bana acımışsın, teşekkür ederim ama sen mi bana acımalıydın yoksa ben mi sana? Aslında acınası kişiler sizlersiniz.
-Nasıl amca?
-Bak evlat, bayat ekmek hazmı kolaylaştırır, mideyi yormaz. Fazla ekmek yedirmez, çabuk doyurur. Senin taze ekmeğin çok yedirir, sonra mis gibi koktuğuna bakma, sen taze yedim sanıyorsun, halbuki içi hamur ekmek yiyorsun göbeğinden belli. Miden ne kadar eziyet çekiyordur onu hazm ve eritmek için.
-Eee?
-Ayrıca senin en mutlu olduğun –Ramazan, Kurban-günlerinde yediğin bayat ekmeği ben her gün yiyorum. Demek ki sen senede bir kaç gün mutlu oluyorsun ben her gün mutlu oluyorum.
-Başka?
-Sen her şeyin en iyisini yaşayacağım derken hep borçlu yaşıyorsun, alış verişlerin kredi kartı ile, olmadı kredi çekiyorsun, hatta tefeciye kadar uzanıyorsun, böylece bir ömür boyu faiz ödüyorsun rahat yaşamak için. Aslında sürüm sürüm sürünüyorsun. Ben banka, kredi kartı vs bilmem hep peşin çalışırım. O küçücük evimde geceleri rahatça uyuyorum. Sense sabaha kadar döner durursun.
-Amca!
-Bayat ekmeği alarak -aynı zamanda- ülke ekonomisinin çöpe atılmasının önüne geçiyorum.. Sense ekmeği bayat diye çöpün yanına koyuyorsun. Hatta o kadar bencilsin ki bayat ekmeği çöpe koyacağına fırına poşet içinde versen de ihtiyaç sahipleri bedava alsa olmaz mı? Allah senin gözünü doyursun evlat, ne diyeyim...
-Bey amca, bayatı nası vereceğim.
-Haydi fırına veremedin, hanımın tost yapmayı, tirit yapmayı da mı bilmiyor.
-Adamın hasısın bey amca.. ben anlayacağımı anladım ama yapar mıyım bakalım... 03/08/2015
Geçen gün fırından herkes taze ekmek alırken “Bayat ekmek var mı?” diye içeri girip tanesi 30 kuruştan 10 adet ekmek alan amcayı sanal alemde paylaştıktan sonra amca ile bir daha karşılaşmadım ama hiç de gözümün önünden gitmedi. Sanki benim gibilerine acır gibiydi:
-“Evlat, beni sanal alemde paylaşmışsın, ben sanal alemi görsem mertek sanırım. Hele Feysbuk’u görsem ancak yazıldığı gibi okurum. Benim sanal ile işim olmaz. Bana acımışsın, teşekkür ederim ama sen mi bana acımalıydın yoksa ben mi sana? Aslında acınası kişiler sizlersiniz.
-Nasıl amca?
-Bak evlat, bayat ekmek hazmı kolaylaştırır, mideyi yormaz. Fazla ekmek yedirmez, çabuk doyurur. Senin taze ekmeğin çok yedirir, sonra mis gibi koktuğuna bakma, sen taze yedim sanıyorsun, halbuki içi hamur ekmek yiyorsun göbeğinden belli. Miden ne kadar eziyet çekiyordur onu hazm ve eritmek için.
-Eee?
-Ayrıca senin en mutlu olduğun –Ramazan, Kurban-günlerinde yediğin bayat ekmeği ben her gün yiyorum. Demek ki sen senede bir kaç gün mutlu oluyorsun ben her gün mutlu oluyorum.
-Başka?
-Sen her şeyin en iyisini yaşayacağım derken hep borçlu yaşıyorsun, alış verişlerin kredi kartı ile, olmadı kredi çekiyorsun, hatta tefeciye kadar uzanıyorsun, böylece bir ömür boyu faiz ödüyorsun rahat yaşamak için. Aslında sürüm sürüm sürünüyorsun. Ben banka, kredi kartı vs bilmem hep peşin çalışırım. O küçücük evimde geceleri rahatça uyuyorum. Sense sabaha kadar döner durursun.
-Amca!
-Bayat ekmeği alarak -aynı zamanda- ülke ekonomisinin çöpe atılmasının önüne geçiyorum.. Sense ekmeği bayat diye çöpün yanına koyuyorsun. Hatta o kadar bencilsin ki bayat ekmeği çöpe koyacağına fırına poşet içinde versen de ihtiyaç sahipleri bedava alsa olmaz mı? Allah senin gözünü doyursun evlat, ne diyeyim...
-Bey amca, bayatı nası vereceğim.
-Haydi fırına veremedin, hanımın tost yapmayı, tirit yapmayı da mı bilmiyor.
-Adamın hasısın bey amca.. ben anlayacağımı anladım ama yapar mıyım bakalım... 03/08/2015
Levent Gültekin'e
LEVENT GÜLTEKİN'E
Tilkinin 100 planı ve hesabı olurmuş. 99' u horozu nasıl, ne şekilde yerim üzerineymiş diye çok duymuşsunuzdur.
Paylaşımlarımda kişileştirme yapmam fakat altta tırnak içerisinde yazısını alıntıladığım kişinin İslam ile, İslam kardeşliği ile, müslümanla ve içinden çıktığı fakat ayrışmaya çalıştığı camiasıyla derdi ne? Neyin hesabını ve planını kuruyor acaba?
Aşağıdaki yazıyı okuyunca şu kıssa geldi aklıma, belki hisse alınır diye:
Ateist birisi camii imamıyla karşılaşır.
-Yahu hoca, İslam şöyle iyi, böyle iyi dersiniz ama insanlar yine birbirini öldürmeye devam ediyor. Bu din nasıl bir din böyle?
Hoca cevap vermeden yoluna devam eder. Hocayı alt ettiğini düşünen ateist de hocaya refakat eder. Yolda üstlerini batırmış, çamura belenmiş, eli-yüzü kirli çocukları görünce hoca ateiste:
-Sen ne iş yapıyordun?
-Ben sabun imalatçısıyım.
-Peki senin bu sabunlar ne işe yarar?
-İnsanları temiz tutmaya yarar.
-Peki bu çocuklar niye kirli, bu durumda senin sabun ne işe yarar? Söyle.
-İnsanlar sabunu kullanmasını bilmezlerse sabun ne yapsın, sabunun suçu ne? Sonra ben ne yapabilirim ki?
-İnsanlar, İyi ve güzeli emreden İslam'ın dediğini yerine getirmezlerse İslam ne yapsın? Burada İslam'ın suçu ne o zaman?
LEVENT GÜLTEKİN'DEN ALINTI
"İslam insana bir kardeşlik ahlakı, terbiyesi veriyorsa, size niye vermedi? İslam kardeşliği harika bir şeyse niye Ortadoğu’da birbirini boğazlayan bu insanları, yaptıklarından alıkoymuyor? Müslüman olup da huzurlu olan tek ülke, şehir var mı? Bunu niye düşünmüyorsunuz? Düşününce boşluğa düşüp başınıza iş alacaksınız değil mi?
Elimizde parça parça olmuş, işlevini yitirmiş bir İslam var
Müslümanlar önce İslam’ı mahvetti. Sonra, o İslam bütün İslam dünyasını mahvetti. Hâlâ kalkmış utanmadan topluma bunun bir kurtuluş olduğunu söylüyorsunuz. Elimizde parça parça olmuş, işlevini yitirmiş bir İslam var.
Bir düşünün bakalım, bu İslam’ın Müslümanlara kattığı bir tek değer var mı? Daha güzel bir ahlak mı verdi? Daha zeki ve çalışkan mı yaptı? Daha zarafet ve nezaket sahibi mi yaptı? Yüksek bir şahsiyet kazanmalarına vesile mi oldu? Teknolojide, bilimde, sanatta dünyaya parmak ısırtacak işler çıkarmalarına kaynaklık mı etti? Bırakın farklı dinden olanlara, kendi dininden olanlara insan gibi davranmayı mı öğretti? Söyleyin, günümüz İslam anlayışı ne kattı bu toplumlara?
Kattığı tek bir artı değer söyleyin de biz de İslam kardeşliği denen bu ütopik şemsiye altında toplanmaya çalışalım." Levent Gültekin
Sanal Alem Davetleri
Dostum davetine icabet etmeyeceğim. Çünkü icbar adamı bezdirir...
Beni bilenler bilir; herhangi bir gruba, cemaate, fraksiyona bağlı değilim. Doğru gördüğüm kimden gelirse geldin tasvip ederim. Yine yanlış gördüğüm kimden gelirse gelsin destek vermem. Sırtımda hiç yumurta küfesi yok. Tasvip ettiğim hareketleri uzaktan sevdim, içlerine girmedim. Yalnız geldim yalnız gideceğim.
Durum bu iken belki bilmeyenler olabilir diye yeniden yazıyorum ki:
★ Beni sanal kurduğun gruba dahil etme.
★ Bu gariban gerçeklerine girmedi ki sahtesine girsin.
★Benim gruplarla işim olmaz. Ne olur yapma.
★ Paylaşacağın güzel şeyleri kendi isim ve kimliğinle paylaş, beğeniye sun.
★ Beni gruba katılmaya, beğenmeye mecbur etme, davet et, kabul edersem eyvallah. Bana sormadan beni gruba dahil etme.
★ Daha ne diyeyim sana, beni baskıyla davetin kabak tadı verdi artık. Biliyorum sen yine okumayacaksın. Çünkü sen sadece bulduğun sloganlarına icbarla uğraşıyorsun. 04/08/2015
Beni bilenler bilir; herhangi bir gruba, cemaate, fraksiyona bağlı değilim. Doğru gördüğüm kimden gelirse geldin tasvip ederim. Yine yanlış gördüğüm kimden gelirse gelsin destek vermem. Sırtımda hiç yumurta küfesi yok. Tasvip ettiğim hareketleri uzaktan sevdim, içlerine girmedim. Yalnız geldim yalnız gideceğim.
Durum bu iken belki bilmeyenler olabilir diye yeniden yazıyorum ki:
★ Beni sanal kurduğun gruba dahil etme.
★ Bu gariban gerçeklerine girmedi ki sahtesine girsin.
★Benim gruplarla işim olmaz. Ne olur yapma.
★ Paylaşacağın güzel şeyleri kendi isim ve kimliğinle paylaş, beğeniye sun.
★ Beni gruba katılmaya, beğenmeye mecbur etme, davet et, kabul edersem eyvallah. Bana sormadan beni gruba dahil etme.
★ Daha ne diyeyim sana, beni baskıyla davetin kabak tadı verdi artık. Biliyorum sen yine okumayacaksın. Çünkü sen sadece bulduğun sloganlarına icbarla uğraşıyorsun. 04/08/2015
Doldunuz Geldiniz Buralara...
"Doldunuz geldiniz buralara"
Bu söz, otobüs durağında bekleyen ve bineceği otobüsün numarasını okuyamayıp her helen otobüsün numarasını bana soran yaşlı bir teyzeye ait. Numarayı okuyamıyor ama yoldan geçip gitmekte olan ve giyiminden Suriyeli olduğu belli olan kızımızı görebiliyor. Kendisine duyurmadan benim duyacağım şekilde homurdanıyor: " doldunuz geldiniz buralara" diye. Bekliyor ki ben tepki vereyim. Teyze kusura bakma için kin dolu egonu tatmin etmene yardım etmeyeceğim. Allah kimseye savaş vermesin, huzurunu bozmasın.
Herkes istediği için memleketini terketmiyor. Belli ki senin tuzun kuru teyze. Kim bilir belki babasını,belki annesini, belki kardeşini kaybetmiştir; İşini aşını, evini, barkını kaybettiği gibi. Üstelik güzelce giyinmiş, senden bir şey istemiyor, sana soru da sormuyor. Ne istedin be teyze garibandan. Bugün onlar senin oğlunun, kızının ve kocanın beğenip çalışmadığı işlerde çalışıyor. Hem de çok ucuz fiyata. Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin ve düşürmesin.
Devlet de gelen yabancılar için mutlaka gerekli tedbiri almalıdır. Bugün duyduğumuz kadarıyla düşmelerinden ve muhtaçlığından faydalanan ve 2.evlilik yapan zengin insanlarımız var. Yine bazı fırsatçılar komisyon karşılığı kadın pazarlıyor. Geçen gün gördüğüm 80'ine merdiven dayamış ve "evleneceğim de evleneceğim" diye tutturan bir amcadan Suriyeli komisyoncu 5000 TL para istemiş. Aile huzurlarımız bozulabilir, para tacirlerine dikkat.
Zengin bir ailenin bol bir evi varmış. Evin kadını "şu evi kiraya verelim harçlık yaparım" demiş. Kocası, "hanım başıma iş açma, ev boş dursun" dediyse de kadın, "kiracı isterim"diye tutturmuş. Adam hanımının dur duru kesilsin diye evi kiraya verir. Kiracı bir Suriyeli'dir. Bir kaç ay kira zamanında gelir. Kadın mutlu mu mutlu. Ay geçmesine rağmen kira gelmez. Evin kadını kirayı istemeye gider:
-"Kirayı almaya geldim, gecikti." der. Suriyeli kiracı kadın:
-"Kira yok bundan sonra. Çünkü senin koca oldu benim koca" der.
Sonrası mı bilmiyorum. Sanırım tufandır. 05/08/2015
Bu söz, otobüs durağında bekleyen ve bineceği otobüsün numarasını okuyamayıp her helen otobüsün numarasını bana soran yaşlı bir teyzeye ait. Numarayı okuyamıyor ama yoldan geçip gitmekte olan ve giyiminden Suriyeli olduğu belli olan kızımızı görebiliyor. Kendisine duyurmadan benim duyacağım şekilde homurdanıyor: " doldunuz geldiniz buralara" diye. Bekliyor ki ben tepki vereyim. Teyze kusura bakma için kin dolu egonu tatmin etmene yardım etmeyeceğim. Allah kimseye savaş vermesin, huzurunu bozmasın.
Herkes istediği için memleketini terketmiyor. Belli ki senin tuzun kuru teyze. Kim bilir belki babasını,belki annesini, belki kardeşini kaybetmiştir; İşini aşını, evini, barkını kaybettiği gibi. Üstelik güzelce giyinmiş, senden bir şey istemiyor, sana soru da sormuyor. Ne istedin be teyze garibandan. Bugün onlar senin oğlunun, kızının ve kocanın beğenip çalışmadığı işlerde çalışıyor. Hem de çok ucuz fiyata. Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin ve düşürmesin.
Devlet de gelen yabancılar için mutlaka gerekli tedbiri almalıdır. Bugün duyduğumuz kadarıyla düşmelerinden ve muhtaçlığından faydalanan ve 2.evlilik yapan zengin insanlarımız var. Yine bazı fırsatçılar komisyon karşılığı kadın pazarlıyor. Geçen gün gördüğüm 80'ine merdiven dayamış ve "evleneceğim de evleneceğim" diye tutturan bir amcadan Suriyeli komisyoncu 5000 TL para istemiş. Aile huzurlarımız bozulabilir, para tacirlerine dikkat.
Zengin bir ailenin bol bir evi varmış. Evin kadını "şu evi kiraya verelim harçlık yaparım" demiş. Kocası, "hanım başıma iş açma, ev boş dursun" dediyse de kadın, "kiracı isterim"diye tutturmuş. Adam hanımının dur duru kesilsin diye evi kiraya verir. Kiracı bir Suriyeli'dir. Bir kaç ay kira zamanında gelir. Kadın mutlu mu mutlu. Ay geçmesine rağmen kira gelmez. Evin kadını kirayı istemeye gider:
-"Kirayı almaya geldim, gecikti." der. Suriyeli kiracı kadın:
-"Kira yok bundan sonra. Çünkü senin koca oldu benim koca" der.
Sonrası mı bilmiyorum. Sanırım tufandır. 05/08/2015
Ne süpürüp al ne de süpürüp at
Toplum olarak toptancılığı ne kadar seviyoruz. Gördüğümüzü, duyduğumuzu, zannımızı, yaşadığımızı ve parçadan hareketle tümevarmada -toptancılıkta üstümüze yoktur.
Askerde Kayserili bir çavuştan dayak yeriz. Tüm Kayserililerden nefret ederiz. Okulda bir Din Kültürü öğretmeninden düşük not alırız, tüm ilahiyatçıları kara listeye alırız. Bir komisyonda değerlendirmede bulunan kişilerin çoğunluğu aynı branştan ise o branş sahiplerini düşman belleriz. PKK terör yapar tüm Kürtlerin öldürülmesi gerektiğine hükmederiz. Baba suç işler, tüm aile suçlu ilan edilir. Örnekleri çoğaltabiliriz. Gerçekten bu yargı doğru bir mantık mıdır? Bu tür bir mantık yürütme olsa olsa klasik-düz Aristo mantığıdır. Suçlar bireyseldir. Niçin bir bölgeyi, bir meslek erbabını, bir mesleği, bir ırkı, bir aileyi tümden dışlama yoluna gideriz? Bu yaptığımızın Hıristiyanlıktaki "İlk günah", "Aslî günah" inancından ne farkı vardır?
Her ırkın iyisi- kötüsü, her mesleğin yüz akı- yüz karası, her ailenin yüz güldüren-yaramaz ... çocuğu olabilir. Lütfen hiçbir zümre hakkında toptancı olmayalım. Bil ki ebedi alemde Allah herkesi tek tek yargılayacak, toptancı olmayacak. Ne süpürüp at, ne de süpürüp al olmaz mı? Ya da tanımadan tanımlama yoluna gitme. İllâ tanıyacağım diyorsan; ya ticaret yap, ya komşuluk yap, ya da yolculuk yap. Aklını kullan, önyargılı olma, aklını kiraya verme
Sahi niyetin ne senin; "Üzüm yemek mi, yoksa bağcıyı dövmek mi?... 06/08/2015
Yalaka kimdir?
Belli oluyor mu be abi?
Yalaka kimdir? Kimlere yalaka denir? Bunlar nerede yetişir? Bunun mektebi var mı bilmem. Çünkü gördüğüm herkes doğruluk, dürüstlük ve adaletten dem vuruyor. Yapılan haksızlıklara veryansın ediyor.
Herkes düzgün. Bu kadar düzgünün yanında sayısız haksızlık neyin nesi bilemedim. Etrafıma baktım benim dışında herkes mükemmel. Sonunda geç de olsa hatanın kaynağı olduğumu anladım. Ne yaparsın ben de mükemmel insanların içerisinde erir giderim.
Bir şeyden faydalanan, bir yere gelenlere "yalaka" ithamı hemen hazır maşaallah. İnsanlar, insan sarrafı olmuş. Bunları tespit edemediğim için yine kendime kızdım. Sahi kardeş nereden anladın adamın yalaka olduğunu. Yoksa tecrübe mi konuşuyor. Dün sen yaptın, bugün başkası mı yapıyor bu yalakalığı. Demek âmâ gözünle üzümü çifter yiyeni gördüğüne göre ya keramet ehlisin. Ya da dün sen de üzümü çifter yedin.
Birbirinizle didişmekten ziyade bu hastalığın kaynağına gitseniz. Ya da herkes önce kendi evinin önünü süpürse fena mı olur? 06/08/2015
Yalaka kimdir? Kimlere yalaka denir? Bunlar nerede yetişir? Bunun mektebi var mı bilmem. Çünkü gördüğüm herkes doğruluk, dürüstlük ve adaletten dem vuruyor. Yapılan haksızlıklara veryansın ediyor.
Herkes düzgün. Bu kadar düzgünün yanında sayısız haksızlık neyin nesi bilemedim. Etrafıma baktım benim dışında herkes mükemmel. Sonunda geç de olsa hatanın kaynağı olduğumu anladım. Ne yaparsın ben de mükemmel insanların içerisinde erir giderim.
Bir şeyden faydalanan, bir yere gelenlere "yalaka" ithamı hemen hazır maşaallah. İnsanlar, insan sarrafı olmuş. Bunları tespit edemediğim için yine kendime kızdım. Sahi kardeş nereden anladın adamın yalaka olduğunu. Yoksa tecrübe mi konuşuyor. Dün sen yaptın, bugün başkası mı yapıyor bu yalakalığı. Demek âmâ gözünle üzümü çifter yiyeni gördüğüne göre ya keramet ehlisin. Ya da dün sen de üzümü çifter yedin.
Birbirinizle didişmekten ziyade bu hastalığın kaynağına gitseniz. Ya da herkes önce kendi evinin önünü süpürse fena mı olur? 06/08/2015
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)